-
1 emekli
emekli1 Rentner m, -in f; (staatlich) Pensionär m, -in f; als adj: … im Ruhestand; pensioniert;emekliye ayırmak jemanden in den Ruhestand versetzen;emekliye ayrılmak in den Ruhestand versetzt werden; Rente beziehen oder fam in Rente gehen;-den emekli (oder … emeklisi) … im Ruhestandemekli2 mühsam, zeitraubend
См. также в других словарях:
emekli aylığı — is. Emekli olduktan sonra ödenen aylık, emekli maaşı … Çağatay Osmanlı Sözlük
emekli — sf. 1) Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli 2) Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan (kimse) Buraya gelenler hep asker emeklileridir. H. Taner Birleşik Sözler emekli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
emekli maaşı — is. Emekli aylığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
aylık — is., ğı 1) Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. F. R. Atay 2) sf. Bir ay içinde olan Aylık kazanç. 3) sf. Bir ay süren Aylık iş. 4) sf. Ayda bir kez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlanmak — e 1) Bağlama işine konu olmak Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu. O. Pamuk 2) Sevmek, içten bağlı olmak Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan. O. V. Kanık 3) Yalnızca belli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekaüdiye — is., esk., Ar. teḳāˁudiyye Emekli aylığı Devlet kapısında bunca yıl hizmet et çalış, ahir ömründe bir tekaüdiyeden mahrum kal... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekaüt maaşı — is. Emekli aylığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
üç aylık — is., ğı Üç ayda bir ödenen emekli aylığı Arsız karı, ihtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekâüdiye — (A.) [ ﻪیﺪﻋﺎﻘﺕ ] emekli aylığı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü